15-16 Ekim 2025'te Ankara'da düzenlenen 15. TÜRKTAY'da konuşan İller Bankası Genel Müdürü Eyyüp Karahan, çevre yönetiminden atık ekonomisine evrilen süreçte gelinen noktayı değerlendirerek, sektörün geçmişten bugüne kaydettiği yol ve eksik kaldığı alanlar üzerinde çarpıcı tespitlerde bulundu. Karahan, yeşil ekonominin yalnızca çevresel bir dönüşüm değil, ekonomik ve toplumsal bir değişim olduğunu vurguladı. Konuşmasına geçmişteki Çevre ve ÇED Genel Müdürlüğü dönemlerine gönderme yaparak başlayan Karahan, kamu tarafında bakışla özel sektörün sahadaki uygulamaları ara-sındaki mesafenin giderek kapatılması gerektiğini vurguladı.
Sektörde yatırım yapmanın cesaret gerektirdiğini belirten Karahan, sunumunda örnek gösterdiği TAYRAŞ tesisinin “delilik” olarak adlan-dırılabilecek bir yenilikçilik ruhuyla ilerlediğini söyledi.Karahan, 90’lı yıllardan bugünlere uzanan atık algısındaki dönüşümü de değerlendirdi: 1994’te çöpün sokaktan nasıl kaldırılacağı tartışılıyordu. Yıllar sonra çöp değil, atık demeye başladık. Bugün ise atığın aslında ikincil ham madde olduğunu konuşuyoruz. Bu dönüşüm yasal ve yapısal altyapılarla desteklenmeli. İklim odaklı strateji-lerin ciddi bir ulusal entegrasyonla yürütülmesi gerekiyor.
Atık sektöründe parçalı yaklaşımlar nedeniyle verim kayıpları olduğunu vurgulayan Karahan, TAYÇED’den LASDER’e, PETDER’den çimento sektörüne kadar tüm paydaşlara “ortak bir çatı altında birleşme” çağrısı yaptı. Karahan, “Birliktelik olmadan tek sesle konuşamayız. Farklı sektörler, farklı çıkarları dile getiriyor. Ama atık ekonomisi hepimizin geleceği; bunu kabul etmek sürdürülebilir olur. Yeşil ekonomi deyip ardından yeşil badana yaparsak, bu dönüşümün hiçbir anlamı olmaz. Ekonomiyi ve çevreyi aynı anda düşünmek zorundayız. Atık politikaları ekonomik değer yaratma-dan yürüyemez. İşin başında koyduğumuz kuralları revize etmeden, sahadaki uygulamayla teoriyi birleştirmeden sonuç alamayız. Sektörün yanındayız. Hem yatırımcı hem finansör olarak. Şunu da biliyoruz: Bu iş sadece çevre hareketi değil, ekonomik ve toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Bunu hep birlikte başaracağız.” dedi.
